Şeb-i_YeLDa (şimdiye kadar 62 posta) | | -o
beni; onu sevdiğimden
daha çok sevdiğini iddia ettiği için..
bir gündü
bir akşamüstüydü
bir kalpten diğerine
köprü oldu aşk
ılık ılık aktı..
ikimize bir azdı..
-duy
hisset,
bil,
inan,
diye;
adım en çok senin dudaklarına yakışır
en huzurlu uykularım
kalp atışlarını hissettiğim zamanlardır..
gece, boğaz, deniz
en çok seninle anlam bulur..
içinde sen geçen cümlelerimde zaman durur
belki de bu yüzden
sırf bu yüzden,
geçmez zaman, donar kalır..
-kırmızı
savrulan bir saç telin
tenime değdiği anda
kırmızının sana ait tüm tonları
çizilmişti ömür haritama.
kırmızı ateşti
tutuşturdun,
tutuştum..
-sıkılgan
katran bir sıkıntıydı bekleyiş
sessizliği tüketmekti hepsi..
uzanamadığımız bütün yalnızlıklar sonrası
balıkları ürkütmek gibiydi
belki de duru bir gölü bulandırmaktı.
günler geçse
belki
ellerini düşlerimin cebine koyarak yürüdüğüm
tüm yollar dönecekti gerçeğine..
ben yine de,
gölümün tüm dehlizlerine bıraktım kalbimin
ince yüz haritasını.
birgün kaybolursam gelir bulursun
en ince kuytusunda gölünün,
gönlünün..
çünkü;
kuytundaydım..
kuytundayım..
geçmişi bir köşeye atıp
gözlerimi alargaya aldım
vira demir deyip
mıhladım kendimi çapamla
aşkın derin sularına..
-boşver
bir sabah, daha sen açmadan gözbebeklerini
gözlerin dönmeden güneş bahçelerine
ben öpeceğim gözlerinden..
boşver PaŞaM . . .
gülümse hadi..
son demlerimizin ardından
yok ki başka cehennem..
aLınTı . . .
|